Koru ve Parklar
https://istanbul.goturkiye.com/ (tüm yaygın diller var)
https://gezilmesigerekenyerler.com/park-bahce-istanbul (önerilebilir gezi rehberi)
İçindekiler Tablosu
İSTANBUL’DA DOĞA İLE BAŞBAŞA OLACAĞINIZ 30 KORU VE PARK ÖNERİSİ
Avrupa Yakası Koru ve Parkları
- Beşiktaş
- Ortaköy – Yeniköy Sahili
- Bebek Parkı
- Etiler Sanatçılar Parkı ve Alman Deresi Yürüyüş Yolu
- Kuruçeşme Parkı
- Ulus Parkı
- Dilek Sabancı Parkı
- Yıldız Parkı
- Abbasağa Parkı
- Şişli
- Maçka Demokrasi Parkı
- Ihlamur Kasrı ve Dünya Barış Parkı
- Sarıyer
- Baltalimanı Japon Bahçesi
- Emirgan Korusu
- Maslak Kasrı
- Atatürk Arboretumu
- Atatürk Kent Ormanı
- Eyüp
- Göktürk Göleti Tabiat Parkı
- Pierre Loti Tepesi
- Florya Atatürk Ormanı, Bakırköy
- Gülhane Parkı, Fatih
- Diğer
Anadolu Yakası Koru ve Parkları
- Kadıköy
- Moda Sahili
- Fenerbahçe Parkı
- Yoğurtçu Parkı
- Caddebostan Sahili
- Göztepe 60. Yıl Parkı
- Üsküdar
- Fethi Paşa Korusu
- Büyük ve Küçük Çamlıca Koruları
- Beykoz
- Hıdiv Kasrı Korusu
- Otağtepe Korusu
- Beykoz Korusu
- Adalar
- Büyükada Tabiat Parkı
Avrupa Yakası Koru ve Parkları
1. Beşiktaş
a. Ortaköy – Yeniköy Sahili
Ortaköy, Boğaziçi Köprüsü’nün Avrupa ayağının altında bir konumda yer alan, semtin sembolü konumundaki muhteşem Ortaköy Camii, cami, kilise ve sinagog üçgeninde bulunan güzel ve renkli çarşısı ve canlı atmosferi ile İstanbul’un gözde semtlerinden biridir. Ortaköy, barındırdığı gözde gece mekanları, barları, güzel kafe ve restoranlara sahip boğaza nazır İskele meydanı, hediyelik eşya, el sanatları ve ilginç objeler satan mağazaları ve kumpir dükkanları ile İstanbulluların en gözde buluşma noktalarından birisi konumundadır.
Ortaköy’de gezilecek ve görülecek yerler arasında, Ortaköy meydanı ve sahili, denize nazır bir konumda ve muhteşem mimarisiyle göze çarpan, genellikle Ortaköy Camii olarak bilinen ancak gerçek adı Büyük Mecidiye Camii başta geliyor.
Özellikle hafta sonu Pazar günleri meydan ve çevresinde kurulan semt pazarı ve hediyelik eşya, el işi takılar, şapkalar, çantalar, ikinci el kitaplar, renkli objeler gibi yerel zanaatkarların ürünlerinin satıldığı dükkanlar oldukça renkli ve eğlencelidir. Ortaköy’de özellikle yaz akşamları gece hayatı çok renkli. Yaz akşamları boyunca Ortaköy’den kalkan ve boğaz turu yapan tekneler ile güzel bir gece eğlencesi yaşayabilirsiniz.
b. Bebek Parkı
İstanbul’un en sevilen sahillerinden biri olan müzelere, koru ve parklara da ev sahipliği yapan Bebek- Rumeli Hisarı aynı zamanda ferah bir yürüyüş hattını da içeriyor. Boğaziçi’nin Avrupa Yakası’nda, Arnavutköy ve Emirgan arasında yer alan Bebek semtinin adı Fatih döneminde bulunmuş bir yeniçeri ağası olan bebek yüzlü Mehmet Çelebi’den geliyor. Boğaziçi’nin en derin (120 metre) noktalarından olan Bebek; manzarası, tertemiz havasıyla, balıklarıyla ünlü bir semt olarak öne çıkıyor. Her daim cıvıl cıvıl olan parkın çevresindeki mekanlarda kahvaltı edip “al götür” kahvenizi alarak pazar yürüyüşü yapabilir veya parkı, Ortaköy’den ya da tam tersi yönden Emirgan’dan yapacağınız yürüyüşünüzün bitişine denk getirip mola verebilirsiniz. Dilerseniz, parkın içindeki iskeleden kalkan vapurla Emirgan, Anadolu Hisarı ve Kanlıca ’ya doğru mini bir boğaz turu yapabilirsiniz.
c. Etiler Sanatçılar Parkı ve Alman Deresi Yürüyüş Yolu
Etiler’in Akatlar tarafında kalan, yeşilliklerin içerisinde, sessiz ve sakin bir park olan Sanatçılar Parkı, İstanbul’un gizli kalmış cevherlerinden biridir ve iki bölümden oluşur. Birincisi masa örtünüzü ve atıştırmalıklarınızı alıp rahat rahat piknik yapabileceğiniz, yaz akşamlarında gençlerin gitarlarını alıp kendi aralarında çalıp söyledikleri park bölümüdür. Burada fiyatları oldukça uygun olan belediyeye ait bir cafe bulunmaktadır.
İkincisi hemen parkın devamındaki Alman Deresi Yürüyüş Yoludur. Burası da günlük spor ihtiyacı karşılayana kadar turlayabileceğiniz 1.500 metrelik bir yürüyüş yoluna, bir basketbol sahasına ve bir yoga çadırına sahiptir. Çocuklar için güzel oyun alanları da bulunmaktadır. Burada dönem dönem çeşitli açık hava konserleri ve festivaller de düzenlenir. Etiler metro durağına yürüme mesafesindeki park, yürüyüşün ve koşunun yanında, arkadaşlarla buluşmak için de ideal bir ortam sunmaktadır.
d. Kuruçeşme Parkı
İstanbul‘da, boğazın belki de en küçük semti olan Kuruçeşme, dik yamaçların ve ağaçların gölgesinde bir kaçış noktası konumundadır. Boğaz kenarında yürüyüş yapıp lüks mekanlarda yeme, içme ve gece eğlencesi için alternatifleri değerlendirebilirsiniz.
f. Dilek Sabancı Parkı
Sabancı Vakfı ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle 2002’de Levent’te açılan bu ufak park, engelli bireylerin erişimi için asansör, engelli aracı şarj üniteleri, kabartmalı park haritası ile şehrin en kapsayıcı parkı. Hatta park, engelli çocukların yardım almadan eğlenebilecekleri Türkiye’deki engelli dostu ilk park olma özelliği taşıyor. Yürüyüş yolları kısa ama ağaçların içindeki basketbol sahası çok keyifli bir ortam sunuyor.
g. Yıldız Parkı
Çırağan Sarayı’na kadar yokuş aşağı uzanan Yıldız Parkı, panoramik bir Boğaz manzarası sunmaktadır. Şehrin en büyük yeşil alanlarından biri olduğu için hafta sonu kaçamakları için de oldukça popülerdir. Beşiktaş – Ortaköy arasında yer alan Yıldız Parkı veya Yıldız Korusunun ismi Yıldız Kasrı’ndan gelmektedir. 1600’lerden beri şehrin en önemli yeşil alanlarından biridir. Lale Devri’nde Çırağan Sarayı’nın arka bahçesi olan koru, 1877’den itibaren Yıldız Sarayı’nın dış koruluğu haline gelen koru, 1940’tan sonra Yıldız Parkı olarak halka açılıyor. Yıldız Parkı, İstanbul’un baş döndürücü hızından kaçmak harika bir yer. İstanbul’un ortasında bulunan bu dinlendirici ve sakin park, çeşitli göllere, köşklere, bahçelere ve muhteşem manzaralara ev sahipliği yapmaktadır. Yıldız Sarayı’nın bir parçası olan Yıldız Parkı, o yıllardan beri kendi başına bir ün kazanmıştır. Parkta görülmesi gereken ve günümüzde hala faaliyette olan bir porselen fabrikası da bulunmaktadır. Parkın bazı alanları hala meşe, çam, porsuk ve dişbudak ağaçlarıyla yoğun bir şekilde ormanlıktır. Bu ormanlık alan, parkın içinden göllere doğru yokuş aşağı ve yukarı kıvrılan bir dizi patika ile iç içe geçmiştir. Birkaç çocuk oyun alanı da olan park bu özelliğiyle aileler için mükemmel bir seçenektir. Koşu yapanlar için özel bir koşu parkuru da bulunmaktadır. Şu anda İstanbul Belediyesi’ne bağlı olan parkta spor veya piknik yapabiliyor, dilerseniz içindeki köşklerde bir şeyler yiyip içebiliyorsunuz. Doğa yürüyüşlerini (trekking) seviyorsanız, Beşiktaş Yıldız Parkı tam size göre. Parkın içerisinde şelale, gölet, asma köprü ve yürüyüş yolları da mevcut. Çok engebeli ve yokuşlu bir park olduğu için koru size sürekli bir yerlere tırmanıyormuş hissi verebilir. Dolayısıyla yürüyüşe çıkmadan önce ayaklarınızı rahat ettirecek ayakkabı modeli seçmenizde fayda var.
h. Abbasağa Parkı
Beşiktaş’ın yamacında, bir zamanlar Abbasağa Mezarlığı’nın bulunduğu bu yerin adı, mahalledeki Abbasağa Camisi’nden geliyor. Harembaşı Hadım olan Abbas Ağa, 1668-1671 yılları arasında görev yapmış ve İstanbul’da çok sayıda çeşme ve biri Laleli’deki Kızlarağası Hamamı olmak üzere üç hamam yaptırmıştır. Beşiktaş’taki camiyi de yaptırıp kurdurdu. Mezarlık bu caminin içinde kurulmuş ve geliştirilmiş olup oldukça geniş bir yer kaplamaktadır. Servi ağaçlarıyla kaplı bu mezarlıkta, 17. yüzyıldan bu yana gömülen pek çok tarihi şahsın mezar taşları bulunuyordu. 1939 yılında bu mezarlıktaki tüm ağaçlar kesilmiş, tüm mezar taşları kaldırılarak yıkılmıştır. Ve artık hiçbir iz kalmayan Abbas Ağa Mezarlığı’nın arazisi de park haline getirildi. 1941 yılında açılan ve toplam 12.000 m2 alana sahip olan park, doğuda Akdoğan Caddesi, batıda ise Maşuklar Caddesi ile sınır komşusuydu. Mezarlık kaldırılınca kaldırılan servi ağaçlarının yerine çam, mazı, at kestanesi ağaçları dikilmiştir.
2. Şişli
a. Maçka Demokrasi Parkı
Park, Dolmabahçe, Maçka, Nişantaşı, Harbiye arasında, oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Kongre Vadisi’nde yer alan park ilçenin önemli noktalarına yürüme mesafesindedir. Bu özelliğiyle kentlilerin önemli dinlence ve eğlence merkezlerindendir. Parkta, ıhlamur, gürgen, çınar, kavak, kestane, şimşir, ceviz ve meşe ağaçları bulunmaktadır. Park içerisinde, yürüyüş yolları, spor aletleri, yeme-içme birimleri ve yapay havuzlar bulunmaktadır. Bir zamanların gazinosu, günümüzde İstanbul’un önemli açık hava etkinlik alanlarından olan Küçükçiftlik Park da bu alanda bulunmaktadır. Parkı kuşbakışı görmek isterseniz, park alanından batı-doğu yönünde uzanan teleferiği kullanabilirsiniz. Maçka Parkı’nın en alçak seyir noktası Dolmabahçe Sarayı’nın ve Beşiktaş Stadı’nın kuzey batısında kalmaktadır.
b. Ihlamur Kasrı ve Dünya Barış Parkı
Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasında yer almaktadır. Abdülmecit döneminde mimar Nigoğos Balyan’a Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü adları verilen iki kasır inşa ettirilmiştir. Günümüzde Merasim Köşkü olarak adlandırılan bina Ihlamur Kasrı’dır. Tek katlı bir yapı olarak inşa edilen bina, dikdörtgen şekilde tasarlanmış ve kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Merasim Köşkü’nün biraz daha ileri kısmında bulunan Maiyet Köşkü ise Merasim Köşkü’ne oranla daha sade bir şekilde inşa edilmiş. 2 katlı olan bu binanın giriş bölümünde iki kollu bir merdiven yer almaktadır. Girişin orta kısmında ise bir hol ve merdivenlerle birlikte köşelerde 4 adet oda bulunmaktadır. Günümüzde şehrin gürültüsünden ve karmaşasından kendini yüksek yapılı duvarları ile korumayı başaran Ihlamur Kasrı, eski zamanlardan günümüze kadar İstanbullu’ların dinlenebileceği bir alan olarak gelmeyi başarmıştır. Toplamda 3 bölümden oluşan dinlenme alanı; Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı bulunmaktadır.
3. Sarıyer
a. Baltalimanı Japon Bahçesi
Baltalimanı Japon Bahçesi, İstanbul, Sarıyer’in Baltalimanı semtinde bulunan halka açık bir parktır. İki ülke arasındaki kardeşliği temsil eden giriş kapısı hem Japonya hem de Türkiye’de bulunan boğazlar düşünülerek tasarlanmıştır. Doğal malzemeler kullanılarak yapılan bahçede Japon bahçelerinde tercih edilen bitkiler yer almaktadır. Bahçede doğal gölet, şelale ada, adayı kıyıya bağlayan taş ve tahta köprünün yanı sıra Japon çayevi bulunmaktadır. Bahçede 4850 adet ağaç ve bitki bulunmaktadır. Doğal taştan imal edilmiş fenerler bahçeyi süslemektedir. Bahçenin çevresini Japon stili duvarlar çevrelemektedir. Haftanın her günü açık olan bahçe yazın 8.00’dan 19.00, kışın ise 17.00 saatlerine kadar ziyarete açıktır.
b. Emirgan Korusu
Sarıyer’de yer alan Emirgan Parkı, Doğu Roma döneminden kalan güzel bir parktır. Bitki örtüsü ve fauna açısından zengin olan parkı popüler yapan şey ise; bakımlı yürüyüş parkurları, piknik alanları ve güzel manzarasıdır. Parkta “Sarı Köşk”, “Beyaz Köşk” ve “Pembe Köşk” adlı üç eski konağın yanı sıra bir gölet de bulunmaktadır. Özel amaçlar için kullanılan bu konaklar aynı zamanda kafeterya ve restoran olarak da hizmet vermektedir. Doğanın ve tarihin mükemmel bir dengesini kuran Emirgan Parkı, görülmeye değer bir yerdir. Emirgan Parkı özellikle bahar aylarında ziyaret edilmelidir. İstanbul Lale Festivali’nin ana yerlerinden olan Emirgan Parkı, nisan ayında parkın orta kısmında açan rengârenk lalelerle harika bir manzara sunmaktadır.
c. Maslak Kasrı
170 dönümlük orman arazisinin ortasında yeşilin tüm tonlarını barındıran bir koruluğun içinde yer alan tarihi Maslak Kasırları’ndan günümüze; Kasr-ı Hümâyûn, Mâbeyn-i Hümâyûn ve Limonluk, Çadır Köşk ve Paşa Dairesi gelebilmiştir. Boğaziçi’nin Karadeniz’e açıldığı noktayı çok iyi görebilen bir konumda, çevrelerindeki yeşil örtüyle bütünleşen bu yapılar, 19. yüzyıl sonları ahşap Osmanlı konut mimarlığı ve süslemeciliğinin seçkin örneklerini sergilemektedir. Günümüzde Kasr-ı Hümâyûn, eldeki belge, anı ve eski fotoğrafların ışığında onarılarak halka açık bir müze-ev olarak hizmet vermektedir. Mâbeyn-i Hümâyûn ve ona bağlantılı Limonluk ile Çadır Köşk ve bahçesi de aynı düşüncelerle onarılmış ve ziyaretçilerin oturup dinlenebilecekleri birer kafeterya bulunmaktadır. Limonlukta özellikle kış aylarında çiçek açan kamelyalar ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaktadır.
d. Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumu, sakin göllere ve dünyanın dört bir yanından gelen yaklaşık 2000 farklı ağaç ve bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin kuzeyinde yer alan bu 730 hektarlık yeşil vaha, İstanbul’un kalabalık sokaklarından ve beton hengâmesinden kaçmak için harika bir noktadır. Burada meşe, köknar, akçaağaç, sekoya ve okaliptüs ağaçları arasında kilometrelerce süren taş ve toprak yollarda yürüyüş yapabilirsiniz. Temiz havayı içinize çekerek burada birkaç saat geçirebilirsiniz. İlk kuğu çiftliği burada 1916 yılında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuştur. Günümüzde burada yer alan birçok gölette, kuğular ve kaplumbağalar yaşamaktadır. Bu huzur dolu ve keyifli yerde yürüyüş yapmak sizi rahatlatacak, İstanbul’un yoğun ve stresli günlük hayatından uzaklaşmanızı sağlayacaktır. Şehre sadece 5 km uzaklıkta yer alan Atatürk Arboretumu, doğanın tadını çıkarabileceğiniz gizli bir hazinedir. Daha engebeli yürüyüşler yapmak isteyenler için Bahçeköy’den Belgrad Ormanı’na giden birkaç güzel patika bulunmaktadır.
e. Atatürk Kent Ormanı
Hacıosman’da yer alan Atatürk Kent Ormanı, üç gölet ve yürüyüş parkurlarıyla 1000 hektardan fazla bir alana yayılmaktadır. Yeniden tasarlanan ormanda; kafeterya, spor alanı, çocuk oyun alanı, kentsel tarım alanı, panayır ve seyir alanı bulunmaktadır. Çıtkuşu Parkuru (1,8 km), Su Yolu (gidiş-dönüş 2,8 km) ve Orman Yolu (3 km) ile yürüyüş meraklıları için mükemmel bir yerdir.
Onlarca yıldır ağaç dikilen ormanda, günümüzde ondan fazla farklı ağaç türü bulunmaktadır. Burası, kuş gözlemcileri için zengin bir atmosfer, çocukların doğaya entegre olması için eğlenceli bir ortam sağlamaktadır. Ormandaki en yaygın kuş türleri kızıl gerdan, çalıkuşu, karatavuk ve bülbüldür. İstanbul’daki diğer parklarda ortalama 15 kuş türü bulunurken, Atatürk Kent Ormanı’nda 30’a yakın kuş türü bulunmaktadır. Göletlerin karşısında, vadinin dibinde yaşayan yalıçapkını, yaban ördeği, karabatak, su kuşları ve gri balıkçılları da görebilirsiniz. Burası papağanların uğrak noktası olmasa da, eğer şanslıysanız korularda bazen onları da görebilirsiniz.
4. Eyüp
a. Göktürk Göleti Tabiat Parkı
İstanbul’un Eyüp ilçesinde yer alan Göktürk Göleti Tabiat Parkı, 2011 yılında 56 hektarlık alanı ile tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Adını park içinde bulunan Göktürk Göleti’nden alan bu park, şehrin kaosundan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir doğa kaçamağı sunuyor. Göktürk Göleti Tabiat Parkı, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve piknik yapmak için uygun alanlar sunmaktadır. Gölet kıyısında piknik yapabilir, gölette balık tutabilir veya orman içi parkurlarda doğa yürüyüşleri ve bisiklet sürüşleri gerçekleştirebilirsiniz. Park, zengin florası ve faunasıyla doğa fotoğrafçıları için de çekici bir mekandır. Ayrıca, park içinde bulunan kır lokantası ve büfeler, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı karşılamak için hizmet vermektedir. Giriş için cüzi bir ücret alınmaktadır.
b. Pierre Loti Tepesi
Pierre Loti Tepesi, İstanbul’un sakin semti Eyüp’te, Haliç’in üzerinde yer almaktadır. Adını Fransız yazar Julien Viaud’un takma adından alan Pierre Loti Tepesi, 19. yüzyıldan beri korunan antik İstanbul mimarisinin muhteşem manzarasını sunmaktadır. Tepeye direkt çıkan bir teleferik olsa da macera seviyorsanız Sultan Mezarlığı’ndan geçen merdivenlerden biraz yorucu bir tırmanışla yukarı çıkarak Pierre Loti’ye ulaşabilirsiniz. Pierre Loti Tepesi birkaç selfie çekmek için oldukça popüler bir noktadır. Ayrıca, burada butik otele dönüştürülmüş altı tarihi konak bulunmaktadır. Bir bardak çay veya bir fincan Türk kahvesi eşliğinde manzaranın tadını çıkarabileceğiniz bir restoran ve ünlü bir kafe bulunmaktadır.
Eskiden Loti romanlarını yazmak için burada otururdu. Buradaki en güzel manzarayı görmek için Pierre Loti Teleferik İstasyonu’nda bulunan platformdaki dürbünle etrafı izleyebilirsiniz. Geri dönüp Haliç’ten geçtikten sonra, çocuklarınızı Miniatürk’e mi yoksa interaktif bir müze olan Rahmi M. Koç’a mı götüreceğinize dair kafa karışıklığı yaşayabilirsiniz. Bir park olmamasına rağmen Pierre Loti Tepesi, ağaçlık tepe alanıyla, İstanbul suyolunun en ünlü manzaralarından birine sahip geniş bir yeşil alandır. İstanbul’un sadece en büyüklerinden değil aynı zamanda en eskilerinden olan bu patika, Eyüp mezarlıklarından geçerek tepeye kadar çıkmaktadır. Ancak spor yapmak istemiyorsanız tepeye teleferikle çıkabilirsiniz. İstanbul’un enfes manzarasını sunan tepenin zirvesi, gün batımından sonra şehrin ışıklarının aydınlanması ile gün içinde olduğu kadar etkileyicidir. Tepede yer alan kafe; çay içip sohbet etmek ve manzaranın tadını çıkarmak için popüler bir noktadır.
b. Gülhane Parkı, Fatih
Bir zamanlar Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olan Gülhane Parkı, sadece saray için kullanılan bir parktı. Burası günümüzde, keyifli bir hafta sonu pikniği için ideal olan popüler ve hareketli bir şehir parkıdır. İstanbul’un en eski halk parklarından biri olarak kabul edilmektedir.
Bu parkın isminin Gülhane olması tesadüfi değildir. İlkbahar ve yaz aylarında burada 80.000’den fazla gül çiçek açmakta ve çiçek tarhlarını binlerce lale süslemektedir. Park kış aylarında unutmabeni çiçekleriyle kaplıdır. Herkes lalelerin Hollanda’dan geldiğini düşünmektedir. Aslında laleler Türkiye’ye özgüdür. Laleler 16. yüzyılda Kuzey Avrupa’ya götürülmüş ve hızla popüler olmuştur. Aslında birçok ekili ürün çeşidi Avrupa bahçelerine girmeden çok önce Türkiye’de yetiştiriliyordu. Laleler özellikle sanatta, günlük yaşamda ve folklorda önemli bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Lale simgesi, Türk çay bardaklarının şeklinden İGA İstanbul Havalimanı kontrol kulesinin tasarımına kadar birçok yere ilham kaynağı olmuştur. Ayrıca birçok farklı lale rengi bulunmaktadır. Örneğin Manisa’daki Anemon lale türü bunlardan biridir. Her yıl nisan ayında İstanbul’da “Lale Festivali” düzenlenmektedir.
Parkın kuzeydoğusunda yer alan Set Üstü Çay Bahçesi’nde, Haliç ve Marmara Denizi’nin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bu üst kalitedeki çay salonu, Boğaz’ın muhteşem manzarasına sahip ahşap kaplı bir terasta yer almaktadır. Yemyeşil çimler üzerindeki lüks beyaz kanepelerde otururken, İstanbul’un Asya Yakası’nda Avrupa’ya geçen vapur manzaralarının zevkle izleyebilirsiniz. Tarihi Yarımada’dan, Haliç ve Boğaz’ın birleştiği yere bakabilirsiniz. Avrupa manzarasının eşliğinde, sert kahvelerin ve aromalı Türk çaylarının tadını çıkarın. Muhteşem bir gün doğumu seyri için buraya sabahın erken saatlerinde gelin.
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde, MS 9. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasında İslam âlimlerinin kullandığı bilimsel araçlar sergilenmektedir. Gülhane Parkı’nda bulunan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni ziyaret edenler; çizimler ve çağdaş sanatla betimlenen geometri, optik, ölçümler, coğrafya, astronomi, fizik ve kimya gibi konularla ilgili olarak kullanılan teknolojiler hakkında fikir edinebilirler. Çocuklarınız biraz enerjilerini atmak istiyorsa, burası onların merakını uyandırmak için mükemmel bir yer.
Anadolu Yakası Koru ve Parkları
1. Kadıköy
a. Moda Sahili
Moda Sahili, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunmaktadır. İstanbul Anadolu Yakası’nın en güzel yerlerinden bir tanesi olan sahil; Marmara denizi ve adalar manzarası ile dikkat çekmektedir. Ayrıca sahilde birçok yeşil alan, kafe ve restoranda bulunmaktadır. Moda Sahili’nin ismi, 19.yüzyılda Moda’da yaşayan İngiliz sanatçı, şarkıcı ve bürokratların yoğun olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü o dönem giyim ve kuşamının burada yaşayan sanatçıların esinlenildiği ifade edilmektedir. Bu nedenle bölge, modaya yön verdiği için Moda olarak anılmaktadır. Moda Sahili, bisiklete binme, koşu yapmak ve piknik yapma gibi imkanlar sunduğu için İstanbullular tarafından yoğun ilgi görmektedir. Parkta yer alan tarihi mekanlar arasında, Bahariye Caddesi’nden parka doğru uzanan tarihi bir tramvay hattı da bulunmaktadır. Tramvay, ziyaretçileri parkın çevresinde dolaştırırken, İstanbul’un tarihi dokusunu da keşfetmelerine olanak tanır. Moda Sahil Parkı, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yer alan ve İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasına sahip olan popüler bir rekreasyon alanıdır. 10 hektarlık bir alanı kapsayan park, açık hava aktiviteleri, doğal güzellikler ve tarihi mekanları bir araya getirerek ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunar.
Parkın en belirgin özelliği, muhteşem manzarasıdır. Boğaz’ın kıyısında yer alan Moda Sahil Parkı, İstanbul’un tarihi yarımadası ve Asya yakasının eşsiz manzaralarını sunar. Sabahın erken saatlerinde koşu yapmak, yürüyüş yapmak ya da yoga yapmak için mükemmel bir yerdir. Ayrıca, piknik yapmak isteyenler için de harika bir seçenektir. Parkta, yeşil alanların yanı sıra restoranlar, kafeler ve çeşitli aktiviteler de bulunmaktadır.
Moda Sahil Parkı, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Burada hem doğanın hem de tarihin tadını çıkarabilirsiniz. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ve nefes almak isteyenler için harika bir seçenektir. Aynı zamanda, aileniz veya arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebileceğiniz bir yerdir. İstanbul’da olmanın tadını çıkarmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir parktır.
Moda Sahili’nde deniz kenarında yürüyüş yapabilir ve bisiklet sürebilirsiniz. Bunun yanı sıra yemyeşil bir alanın içerisinde bulunan parkta oturarak dinlenebilir, sevdikleriniz ile vakit geçirebilirsiniz. Yanınıza alacağınız bir kamp sandalyesi ile yeşil alanda oturabilirsiniz. Burada arkadaşlarınız ile sohbet edebilir ya da biraz kafanızı dinleyebilirsiniz. Moda Sahili’ne gitmişken fotoğraf çekilmeden dönmemelisiniz. Bunun yanı sıra Moda’da bulunan Bahariye Caddesi’nde gezin ve Barış Manço’nun evini ziyaret edin. Ayrıca Moda’da bulunan çikolata dükkanlarından muhteşem çikolataların tadına bakın ve Süreyya Opera Binası’nda mutlaka opera izleyin.
b. Fenerbahçe Parkı
Fenerbahçe Parkı marinanın yakınlarında yer almaktadır. Şehrin Anadolu Yakası’nın koşuşturmacasından uzakta, yeşil bir huzur ve sükûnet vahasıdır. Fenerbahçe Parkı; Adalar’ın, Tarihi Yarımada’nın, Haliç’in girişinin ve Marmara Denizi’nin parıldayan sularının manzarası eşliğinde dinlenmek ve temiz havanın tadını çıkarmak için harika bir yerdir. Fenerbahçe Parkı, yeşillikler içinde yürümek, koşmak veya dinlenmek için buraya gelenler için popüler bir buluşma yeridir. Bir dizi sahil yoluna sahip olan Fenerbahçe Parkı, deniz manzaralı piknik masaları ve banklarla çevrilidir.
Yakınlarda yer alan True Blue Sahili, dışarıda bir gün geçirmek için popüler bir yerdir. Büyüleyici gün batımı ve canlı atmosferi ile True Blue Sahili, İstanbul’un güney bölgesinin en popüler plajlarından biridir. Şezlongunuzda yaslanıp dinlenirken, Kalamış Marina yelkenlilerinin gün batımına doğru süzüldüğünü izleyebilirsiniz.
c. Yoğurtçu Parkı
d. Caddebostan Sahili
e. Göztepe 60. Yıl Parkı
2. Üsküdar
a. Fethi Paşa Korusu
Büyük bir park olan Fethi Paşa Korusu, Boğaz’ın hemen kıyısına inen tepenin üzerinde, Paşalimanı denilen alanda yer almaktadır. Fethi Paşa Korusu, Kuzguncuk ve Sultantepe mahalleleri arasında konumlanmaktadır.
Arka yamaçlarda yer alan Fethi Paşa Korusu, şehrin ve Boğaz’ın muhteşem manzarasını seyrederken arkanıza yaslanıp bir şeyler içmek için harika bir yerdir. Burada ayrıca restoran ve kafeye dönüştürülmüş iki köşk bulunmaktadır. Çocukların dinlenip eğlenmesi için yakınlarda çocuk oyun alanları, spor sahası, basketbol sahaları ve iki gölet bulunmaktadır. Fethi Paşa Korusu, gündelik hayatın koşuşturmasından kaçmak ve tüm ailenin yeşillikler içinde keyifli anlar yaşaması için ideal bir yerdir.
b. Büyük ve Küçük Çamlıca Koruları
İstanbul Boğazı’nın ve Avrupa Yakası’ndaki haraketli yaşamına dair hoş manzaralar arıyorsanız, Çamlıca Tepesi Parkı boyunca yürüyüş yapmalısınız. Tepenin üzerinde bir sayfiye yeri olan ve Anadolu manzarasının ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkan Çamlıca Tepesi, şehrin eşsiz manzarasını sunmaktadır. Çamlıca Tepesi, ağaçların arasında saklanmak isteyen şehir halkı için popüler bir piknik yeridir. Piknik malzemelerini evde unutanlar, tepede yer alan kafelerden birine uğrayabilir.
Radyo ve televizyon yayın kulesinin, İstanbul’da görülecek yerler listesinde olması şaşırtıcı gelebilir ancak Çamlıca silueti son yıllardı çok değişti. Burası sıradan bir kule değil… Zarif kıvrımlarla yükselen yekpare bir yapı olan ve eşsiz panoramik manzaraya sahip 360 derecelik gözlem kuleleriyle Çamlıca Kulesi, geceleri aydınlatan eşsiz bir manzara sunmaktadır.
Tepeye doğru uzanan harika bir Boğaz manzarası sunan seyir alanı, düz yüzeylere sahip yükselen bir formdan oluşmaktadır. Seyir alanındaki kafe ve restoranda bir şeyler yeme şansınız da var! Manzara içinize işlediğinde, İstanbul’un en yüksek doğal noktasında olduğunuzu fark edersiniz.
Nasıl Gidilir?
b. Otağtepe Korusu (Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi)
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Boğaziçi köprülerini kuş bakışı görebildiğiniz bu yer, eşsiz deniz manzarasıyla ziyaretçileri büyülüyor. Seyir Terasları: Boğazın izlendiği, onay verildiği taktirde çeşitli organizasyonların (kokteyl vb.) yapılacağı açık mekanlardır. Koru içinde Seyir Terasları, Gezi Yolları, Nilüfer Gölü ve Taş Köprü, Su Sarnıcı ve Oturma alanları bulunmaktadır.
c. Beykoz Korusu
Abraham Paşa Korusu olarak da anılan Beykoz Korusu, 27,9 hektarlık bir alana sahiptir. İstanbul’un en yeşil alanlarından biri olan koru, doğu kısmında doğal ormanlarla bütünleşiyor. Adını aldığı Abraham Paşa, rivayetlere göre bu koruyu Sultan Abdülaziz’le oynadığı tavlada kazanmıştır. Fakat tahta geçen II. Abdülhamit Abraham Paşa’nın sahip olduğu toprakların fazlalığından rahatsızlık duymuş ve Beykoz Korusu’nu satın almıştır. Koruda çınar, meşe, ıhlamur, akasya ve erguvan ağaçları görülmektedir. Beykoz Korusu günümüzde halka açık bir mekandır. Beykoz Korusu, zamanında Fransız bahçe mimarları tarafından düzenlenmiş bir yerdir. İçerisinde güzel köşkler, kuş evleri, havuzlar ve yürüyüş parkurları, otopark, restoran, kır kahvesi, açık spor alanları, oturma terasları, piknik alanları ve çocuk parkı bulunmaktadır.
4. Adalar
a. Büyük Ada Tabiat Parkı
Büyük Ada Tabiat Parkı her mevsimi ayrı güzel her köşesi ayrı keyifli. Yaklaşık 5 hektarlık bir alanı kaplayan ve içinde kızılçam, erguvan, çitlembik, meşe, kocayemiş ve defne gibi türlerin bulunduğu Büyükada, 2011’den beri Tabiat Parkı statüsüne sahiptir. Büyükada Tabiat Parkı yakınlarında ise Nikola Manastırı, Aya Yorgi Kilisesi, Rum Yetimhanesi, Hamidiye Cami ve Adalar Müzesi gibi gezilecek yerler de bulunmaktadır. Adanın özellikle de güney kesiminin tamamını kaplayan yeşillik alanda, deniz manzarasına karşı piknik yapmak, yemek yemek, yürüyüş yapmak ve denize girmek için duş, soyunma kabini, şezlong, şemsiye gibi olanakların da bulunduğu uygun alanlar bulunuyor. Hepsine en az bir yarım saat süren bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Dilerseniz bisiklet kiralayabilir veya adanın merkezindeki saat kulesinin yanından kalkan ve akbille işleyen shuttlelara binerek ulaşım sağlayabilirsiniz.
Büyükada’nın eşsiz doğal güzelliklerinden biri olan Adakule, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından tercih edilmektedir. Büyükada’nın yangın kulesi olan Adakule, muhteşem bir manzaraya sahiptir. Adakule, Orman Genel Müdürlüğüne ait beş katlı bir kuledir. Her sene nisan ayından itibaren çalıştırılmaya başlanmaktadır. Kulede termal kameralar bulunduğundan herhangi bir yangın durumunda itfaiye ve orman ekipleri acil olarak müdahale etmek için devreye girmektedirler. Büyükada’nın en tepesinde yer alan Adakule’ye ulaşımlar kolaylıkla yapılabilmektedir. Ziyaretçiler, Aya Yorgi Kilisesi’ne giden yolun sonunda sağa doğru kıvrılan patika yolu takip ettiklerinde rahatlıkla Adakule’ye ulaşabilmektedirler. Büyüleyici manzaralara ev sahipliği yapan Adakule, Büyükada’nın en güzel manzara seyir noktalarından bir tanesidir. Deniz seviyesinden yaklaşık olarak 202 metre yükseklikte bulunan Adakule, Rum Yetimhanesi ve Heybeliada’nın manzarasına da ev sahipliği yapmaktadır. Adakule, 2006 yılında restore edilmiş ve kullanıma açılmıştır.
Büyükada’nın doğal güzelliklerine ev sahipliği yapan Büyükada Sahil, her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turist ağırlamaktadır. Büyükada İskelesi’ne yaklaşan kişiler çok farklı bir atmosfer ile büyülenmektedir. Kadıköy, Yenikapı, Beşiktaş, Kartal ve Bostancı iskelelerinden hareket eden vapurlar ve motorlara binilerek rahatlıkla ulaşılabilen Büyükada, mor ve pembe begonvilleri ile adeta bir cenneti anımsatmaktadır. Büyükada sahilinde yer alan çok sayıda restoranda ise adaya ait birçok ürün, lezzetli balık çeşitleri ve lezzetli mezeler denenebilmektedir. Büyükada içerisinde motorlu taşıtların da kullanılması yasaktır. Bu nedenle özellikle hafta sonlarında İstanbulluların akınına uğradığı gibi yabancı turistler tarafından da tercih edilmektedir. Ada içerisinde ziyaretçilerin konaklayabileceği çok sayıda butik otel de yer almaktadır. Hem günübirlik geziler için hem de konaklama fırsatları açısından son derece uygundur.
